Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | maddi sıkıntı | financial difficulty n. | ||
Tom is having financial difficulties. Tom'un maddi sıkıntıları var. More Sentences |
||||
General | maddi sıkıntı | financial trouble n. | ||
Tom and Mary are having a little financial trouble. Tom ve Mary'nin maddi sıkıntıları var. More Sentences |
||||
General | maddi sıkıntı | financial problem n. | ||
Tom is having financial problems. Tom maddi sıkıntılar yaşıyor. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | sıkıntı çekmek (maddi yönden) | be financially straitened v. |
General | maddi sıkıntı içinde olmak | be in financial difficulties v. |
General | maddi sıkıntı çekmek | be in financial difficulties v. |
General | maddi sıkıntı içinde olmak | hard put v. |
General | maddi sıkıntı çekmek | be in financial difficulty v. |
General | maddi sıkıntı yaşamak | be ill off v. |
Idioms | ||
Idioms | maddi sıkıntı içerisinde | financially embarrassed adj. |